Ev dekorasyonda özgün olmak adlı yazımız için 1950-1960 yıllarına gideceğiz. Bizler artık uzay çağı denilen bir çağda yaşıyoruz. Çağımızın getirilerinden olan sürekli değişen ve gelişen modaya ayak uydurma zorunluluğu hissi birçoğumuzu yoruyor. Çünkü neredeyse her gün farklı bir moda akımı önümüze çıkıyor ve bizler de karar verme konusunda zorluk çekiyoruz.

Sıfırdan bir ev dekorasyonu için belirlenen bir stil üzerinden ilerlemek her zaman daha kolaydır. Bazıları sade ve yalın bir tarz benimserken, bazıları ise avangart bir stil yaratmak için çalışır. İnternet ortamında yapılan uzun araştırmalar, bilirkişilerden alınan bilgiler, iç mekan tasarımcıları ile çalışanlar, hepsi tek bir stile dayalı ev dekorasyonu için uğraşırlar.

Sizleri bu içeriğimiz ile 50’li 60’lı yıllara götüreceğiz. Çünkü bahsi geçen bu yıllarda yaşayan kişiler, var olan zaman trendinden çok kendi düzenlerini ve dekorasyonlarını benimsemişlerdi. Her döneminde kendi standartları içinde bir ev dekorasyon modası vardı. Günümüzde olduğu kadar fazla seçenek bulunmuyordu ama, baskın olarak kullanılan ürünler bulunmaktaydı.

Bu görsele baktığınız zaman uyumsuzluğun uyumunu görmekteyiz. Pastel mavi tonlarında duvar, ahşap zigon sehpa ve birbirinden farklı iki koltuk.

Tüketim çağının tam ortasında olmamızdan dolayı, geçen sene binlerce kişinin kullandığı objeler, henüz çok zaman geçmemesine rağmen eskiyor ve yerine birçok farklı model üretiliyor. Popüler kültür, tüketim çılgınlığı kişileri sürekli olarak yaşam alanlarında değişiklik yapmaya mecbur bırakıyor. Birçok kişi aslında pek sevmese de sırf popüler olduğu için bir objeyi alıp kullanabiliyor. Elbette yaşam alanlarımızı olduğundan daha güzel yaşanır bir hale getirmek bizlere ve evlerimize güzel enerjiler verecektir. Burada anlatmak istediğimiz kendi stilinizi oluşturmak adına tüketim çılgınlığının çizdiği yoldan uzak durmamız. Evlerimizi dekore ederken, popüler ve moda olandan yana tercih yapmak yerine, kendi seveceğimiz ve evimizin enerjisine ayak uyduracak materyalleri seçmemiz daha doğru olacaktır.

Kendi oluşturduğunuz bir dekorasyon modeli ile özgürce kararlar vereceksiniz. Ahşap rengi bir yemek masasına, keten bir runner kullanmak yerine, dantel bir runner da kullanabilirsiniz. Unutmayın; oluşturacağınız dekorasyon stilinde kurallar tamamen size ait olacak. Beyaz bir duvara, kırmızı rengin baskın olduğu bir tablo asmalısınız, gibi kült görünen maddelerden uzak duracaksınız. Tamamen kendi zevk ve isteğiniz doğrultusunda hareket edeceksiniz.

Rengarenk birbiri ile uyumsuz olan renklerin yarattığı hoş bir ambiyans, tamamen zevkinize kalmış bir durum.

60’lı yıllarda zamanın şartlarından dolayı insanlar ulaşabildikleri eşyaları kullanıyorlardı. İlk hedef, hoş bir dekorasyon oluşturmak değildi. Sahip olunan eşyaları sevecekleri bir görünüme kavuşturarak kendi alanlarını yaratmaktı. Zarafetin ön planda olduğu yıllarda kadınlar, dantel örtülere oldukça kıymet verirlerdi. Özellikle, kendi el emekleri ile ortaya çıkardıkları örtüleri kullanırken oldukça hassas davranırlarmış. O zamanlarda yaşamaksak bile babaannelerimizden hatırlarız her yerin dantel örtüler ile örtülü olduğunu. Aşina olduğumuz bu durum günümüzde hala birçok kişi tarafından severek kullanılmaktadır. Birçoğumuz dantel örtü kullanımlarını demode bulsak da, aslında kullanan kişiler bu görünümü evlerinde severek kullanmaya devam ediyorlar.

Demode olarak anılan dantel örtülerin oluşturduğu hoş bir Fransız stili

Dantel örtüler, hem hoş bir görünüm hem de tozları eşyaların üzerinden uzak tutmak için kullanılırmış. Günümüzde hala popülerliğini yitirmeyen mermer sehpalar, o zamanların belirgin ev figürleri arasında yer almış. Saray modeli olarak adlandırılan asortik koltuk takımlarına, el dokuma halılar eşlik edermiş. Perde olarak, iç mekanların dışarıdan görünmesini engellemeyi amaçlayan kalın krem rengi ve pileli tüller, saten güneşlikler tercih edilirmiş. Eşyalar arasında uyumu sağlamak adına ekstra çabalar gösterilmezmiş. Tüller ile perdeler, koltuklar ile halılar, duvar rengi ile objeler uyumlu mu bu tarz şeylere önem verilmezmiş.

Popüler olmayanı tercih etmekten çekinmeyin, böylesine güzel bir görünüm elde edebilirsiniz.

Sizlerde bu zamanlarda oluşturulan ev dekorasyonlarından ilham alabilirsiniz. İç mekanlarımızda kullandığımız eşyalarımızın birbirleri ile uyumlu olmasına gerek yoktur. Özgün bir ev dekorasyonu stili tercih edecekseniz, yapmanız gereken ilk şey popüler olanları bir araya getirmekten uzak durmak olacaktır. Trend eşyaları satın almak yerine, trend olmasa da hem kullanım kolaylığı sağlayacak hem de evinizde bulunduğu için sizleri mutlu edecek eşyaları satın almalısınız. Unutmayın özgün bir şekilde evinizi dekore ediyorsunuz. Tamamen kendi fikriniz ve zevkiniz öncelikli olacaktır.

Bir perde beğendiniz fakat evinizin rengi ve tarzı ile oldukça uyumsuz görünüyor. Bu yüzden o perdeyi kullanmaktan vazgeçmeyeceksiniz, istiyorsanız ve beğendiyseniz kull, anacaksınız. Ev dekorasyonu da, hemen her konuda olduğu gibi kuralları olmayan ve kişilerin kendi istekleri doğrultusunda gelişip ortaya çıkan bir olgudur. Yaşam alanlarınızı içinizden geldiği gibi dekore edin, hali hazırda kullanmış olduğunuz eşyalarınızı değiştirmek istiyorsanız, trend olan bir eşya yerine seveceğiniz bir eşyayı tercih edin. Emin olun, sizlere dayatılan moda anlayışından sıyrılıp, kendi istediğiniz bir ev stili oluşturmaya başladığınızda ne kadar mutlu olduğunuzu göreceksiniz. Duvarlarınızda kullandığınız tablolar, seçtiğiniz objeler bunların hepsi tamamen sizin severek satın aldığınız eşyalar olmalı. Özgün bir stil hiçbir eşyanızın, bir diğeri ile uyumlu içinde görünmesine gerek yoktur. Bırakın dışarıdan bakan herkes yaşam alanınızı uyumsuz ve karmaşık olarak yorumlasın. Siz karmaşıklığın içinde huzurla yaşayan yeterli.

Mesela; evinize yeni bir obje satın almak istiyorsunuz, baktığınız modeller de içinize sinmedi, evinizde var olan bir nesneyi boyayarak ona farklı bir görünüm kazandırıp kullanabilirsiniz. Evinize gelen misafirlerinizin bu objeyi beğenmesi gerekmiyor. Siz ortaya çıkarttığınız şeyden mutlu olun yeterli. Yemek masanızın üstünde farklı bir sürü obje yerleştirip dikkat çekmek yerine, bir demet çiçeğin yer aldığı vazo kullanarak elde ettiğiniz hoş görünüm ile mutlu olacaksınız. Özgün ev dekorasyonunda mottonuz; “kendin sev, başkalarını memnun etmeye çalışma” olmalıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir