Ev Dekore Ederken Nereden Başlamalısınız sorusu kimilerimize tuhaf gelse de her işte olduğu gibi dekorasyon konusunda da bir ‘start alanı’ mevcuttur. Ev döşemek, birçok kişi için baş döndürücü güzellikte bir eylemdir zira herkes bu şekilde hayalini kurduğu evi dizayn etmek ister. Ama bu sırada hane halkından birçok kişiden fikirler ortaya çıkacak ve büyük ihtimalle de dekorasyon konusunda bir kakafoni oluşacaktır. Eğer yeni ev döşeyecek olan bir aileyseniz her kafadan çıkacak olan seslerin ev dekorasyonunuzda bir kargaşaya dönüşmemesi için işe nereden başlayacağınızı bilmeniz gerekir. Gelin bu konuda profesyonellerin önerilerine kulak verelim…

Mimarlar Nasıl Ev Tasarlıyor?

Bu konuda deneyimli mimarların fikirlerini aldığımızda işe her zaman sağlam bir duvar dizaynı ile başladıklarını görüyoruz. Duvar görünümü, pencere planlaması, havalandırma alt yapısı gibi projeler, iç mimarların her zaman ilk adımlarını oluşturuyor. Ardından olay yalıtım biçimleri, parke dizaynı ve mobilya tasarımı ile sürdürülüyor.

Elbette bu işlemin ortalarında bir yerlerde de teknoloji donanımları yer alıyor. Zira bu işlemi en sona bırakıtınızda ulu orta bir yerlerde görüntü kirliliği yaratan bir sürü kablo, giriş ya da fiş ile karşılaşabiliyorsunuz.

Adım Adım Dekorasyon

Dekorasyon adımlarını daha detaylı biçimde en baştan sıralayacak olursak; kaba bir inşaatta oda genişlikleri yani metre kareleri belirlenmelidir. Havalandırma kanalları, pencerelerin biçim ve ebatları – doku – renk tasarımları, ardından duvarda kullanılacak olan kağıt ya da boya tercihi ve elbette bu seçeneklerin renk tercihi yapılmalıdır. Sonrasında odalar kullanım biçimine göre şekillendirilir.

Mobilya tasarımına geçmeden önce mutlaka bir bütçe planlaması yapılmalıdır ki dekorasyonu belirleyen ana hatlarda ve detaylarda eksik bir şeyler kalmasın. İlk etapta sözünü ettiğimiz duvar boyası seçimlerinde her odada tek tip renk ya da doku kullanmak gibi bir zorunluluk asla mevzu bahis olamaz. Örneğin antrelerde (bu kısımlar genellikle penceresiz olduğundan) aydınlık ve açık renkler seçilmelidir. Salonda ise trendlere uygun biçimde pastel renkler seçilebilir. Oturma odalarında, çocuk odalarında ve yatak odalarında soft renkler tercih konusudur.

Ardından iş mobilya seçimine geldiğinde mutlaka mobilya mağazalarına elinizde evinizin ölçümlenmiş metrekareleriyle gitmelisiniz. Aksi takdirde beğendiğiniz ve satın aldığınız ürün, yerleştirmeyi planladığınız alana büyük ya da haddinden fazla küçük gelebilir.

Bunun için en iyi yöntem alınacaklar listesi hazırlamak ve ilgili metre kare bilgilerini de listenin karşılığına yazmak olacaktır. Eşya seçerken şıklığın yanında size konfor sunacak olan fonksiyonel ürünlere yönelmenizde fayda var. Zira bunu yaşayarak görecek ve bu seçimlerinizden çok memnun kaldığınızı zaman içinde siz de hissedeceksiniz. Elbette tüm bunları yaparken bir tarz belirleyerek o tarzı sürdürmeyi de ihmal etmeyin. Kimi zaman tarzlar benzerlik gösterebilir ve seçtiğiniz tarzın hafif dışına çıkarak benzer stillerden de yararlanabilirsiniz. Örneğin modernist öğelerde ve minimal öğelerin mixlenebilmesi gibi. Ama zıt stillerle karmaşa yaratacağınızı da unutmamalısınız. Örneğin klasik bir öğeyle asla modernist bir öğe karması yapmamalısınız. Bu zıtlığı ancak renkleri kullanarak yapabilirsiniz. Bu arada ev dekore etmeden önce mimarların fikrini almak gibi bir imkanınız yoksa bol bol dekorasyon dergisi karıştırmanızı öneririz. Zira burada hiç akıl edemeyeceğiniz ve uyguladığınızda çok mutlu olabileceğiniz 100’lerce fikirle karşılaşacaksınız.